kozmopolit-blog
27 Nis 2017
AÇIKLAMA
Değerli okur,
bu blog sayfası 2017 Nisan'ından itibaren güncellenmeyecek ve arşiv işlevini görecektir. Yeni yazı ve makalelerimizi Murat Çakır'ın web sayfasında okuyabilirsiniz.
26 Nis 2017
Anayasa referandumu ve Avrupa
AKP rejiminin dayattığı anayasa referandumu
sadece Türkiye’de değil, Avrupa kamuoyunda da gerek kampanya süreci, gerekse de
YSK hilesi ile elde edilen sonuçları itibariyle antidemokratik ve gayrimeşru
olarak görülüyor. Burjuva medyası, en muhafazakâr gazeteler bile, oylama
esnasında yapılan hilelerden, antidemokratik uygulamalarından ve Türkiye’de
»diktatörlük inşasının tamamlandığından« bahseden haber ve yorumları
yayınlıyor, sayfalarını – solundan sağına – burjuva partilerinin
temsilcilerinin Erdoğan’a yönelik eleştirilerine ve bunların kendi
hükümetlerine yönelttikleri taleplere açıyor. Kimi liberal yorumcu
»Sultanlığını ilân eden Erdoğan’ın yönettiği bir Türkiye AB’ne üye
yapılmamalıdır« görüşünü savunurken, muhafazakâr yorumcular, »diktatörlük olsa
dahi« Türkiye ile olan diyaloğun devam ettirilmesi gerektiğinde ısrar
ediyorlar.
22 Nis 2017
»Almancılara« şaşıranlara şaşırmayın...
Burjuva medyasının ve
politikacılarının Almancıların verdikleri »Evet« oylarının çokluğuna
şaşırmalarına şaşıranlara şaşırmamak gerekiyor. Burjuva medyası ve
politikacılarının şaşırdıkları falan yok. Aksine her şeyin tam bilincinde
görevlerinin gereğini yapıyorlar. Yani iç politikada malzeme olarak
kullanıyorlar. Buna karşın ırkçı söylemlerin tetiklemesiyle koruma refleksini
gösteren göçmen kökenli liberallerimizin şaşırmaları sahici. Küçük burjuva
uzmanlarımızın ufku burjuva medyasıyla sınırlı olduğundan, dar bakış açısından
kurtulamıyorlar. O nedenle şaşkınlıklarına şaşırmamak gerekiyor.
18 Nis 2017
Erdoğan’ın »Pirus Zaferi« mi?
Bu yazı, Infobrief Türkei dergisinde yayınlanan
»Verfassungsreferendum in der Türkei – Pyrrhussieg Erdoğans?« başlıklı seçim
analizinin kısaltılmış Türkçe çevirisidir. Orijinal yazıyı şu linkten Almanca
okuyabilirsiniz: http://infobrief-tuerkei.blogspot.de/2017/04/verfassungsreferendum-in-der-turkei_18.html
Erdoğan hedefine ulaşmış gibi
gözüküyor. 16 Nisan 2017’de yapılan halk oylamasını yüzde 51,4 ile kendi lehine
çevirebildi. Yüzde 48,6 oranına ulaşan muhalefet bunu engelleyemedi. Veriler
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından ilân edilen geçici sayılara dayanmaktadır.
15 Nis 2017
»Kazansa da kaybedecek!«
Şu Willi hocanın telefon
saatlerine bir türlü alışamadım doğrusu. Ne zaman uyur, ne zaman kalkar
bilemem, ama günün birinde sabahın köründe aradığı için fena kapışacağım. Böyle
şeyler aklımda ahizeye uzandım. »Günaydın« dedi, »hayırlı sabahlar! Hoca
Türkçesini de geliştirmiş, »bakıyorum Hayır modasına iyi uyum sağlamışsın
hocam« deyince, »merak etme« dedi, »her şey hayırlı olacak!«.
8 Nis 2017
F. Almanya’nın altın yılları
Erdoğan son konuşmalarından birinde, »AB ve Almanya’nın küçülen ekonomiler«, Türkiye’nin ise »büyüyen ekonomi« olduğunu iddia etmişti. Gerekçe olarak da Brexit’i ve AB’nin geleceğinin belirsizleştiğini belirtiyordu. İddianın iç politik motivasyonunu bir yana bırakırsak, bu değerlendirmeyi özellikle F. Alman sermayesi açısından irdelemek doğru olacak.
F. Almanya’nın derdi ne?
F. Almanya ve Türkiye arasındaki gerginlik, MİT’in gönderdiği mektup nedeniyle yeni bir ivme kazandı. F. Hükümet sanki bugüne kadar Türk hükümetlerinin her istediklerini vermemiş, MİT elemanlarına ve Gladio unsurlarına hiç faaliyet izni vermemişmiş gibi, konuyu burjuva basınına yansıtarak, skandalize ediyor. Peki ama neden? F. Alman emperyalizmi Türkiye’de»demokrasiyi« çok önemsediğinden mi?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)