60 milyondan fazla mülteci
savaşlardan, şiddetten, felaketlerden, yoksulluktan, etnik temizliklerden ve
tüm diğer belalardan kurtulmak ve en azından hayatta kalabilmek için yollara
düşmüş durumda. İşin kötüsü, bunlar yola çıkabilecek gücü ve parayı
bulabilenler. Dünya çapında 1 milyarı aşkın insanın açlık sınırında yaşamak
zorunda bırakıldığı ve temiz içme suyuna ulaşamadıkları düşünülürse, 60
milyonun çok küçük bir oran olduğu görülebilir.
26 Şub 2016
19 Şub 2016
Mülteciler ve kapitalist kâr mekanizmaları
AB hükümet ve devlet
başkanları zirvesi »mülteci krizini« nasıl çözüp, mülteci »akınlarını«
engelleyeceklerini tartışırken, Avrupa sermayesi mülteciler üzerinden
kapitalist kâr mekanizmalarının nasıl hızlandırılacağını ve neoliberal
uygulamaların nasıl daha kökleştirilebileceğini tartışıyor. Her ne kadar
sermaye ve sermayenin siyasî temsilciliği olan hükümetlerin gündemleri
farklıymış gibi görünse de, ikisi de birbirini tamamlıyor aslında.
12 Şub 2016
Susmuyor şu cesetler susmuyor...
Olmuyor, susturamıyorlar! Her
gün televizyon ekranlarından, gazete sayfalarından, manşetlerden büyük
puntolarla kustukları nefretleri, »yok edeceğiz«, »kökünü kazıdık, kazıyacağız«
tehditleri yetmiyor işte. Muhtarları, öğretmenleri toplayarak, besili kalemşorlarının
sadık havlamalarına çirkin böğürmelerini ekleyerek yaptıkları konuşmalar;
cümlelerinin arasından vıcık vıcık egemenin kibri, sömürücünün arsızlığı,
ırkçılığın zehri akan bağırtıları da yetmiyor.
11 Şub 2016
Rusya’nın Suriye angajmanının arka planı üzerine
BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi Rusya’nın Suriye iç savaşına
müdahil olması ve Suriye hükümetinin isteğiyle askeri operasyonlara başlaması,
Türkiye ve dünyadaki ilerici güçler ve barışseverler arasında farklı açılardan
yorumlanmakta. Müdahaleyi, Rusya’yı da emperyalist cephe içerisinde görerek,
emperyalistler arası kapışma olarak nitelendirenlerden, AKP rejimi ile olan
ihtilafı ve Suriye’deki cihatçı çetelere karşı etkin saldırıları nedeniyle
Putin sevgisini keşfedenlere kadar geniş bir yelpaze ile karşılaşmak olanaklı.
5 Şub 2016
Yasallık yerine meşruiyet
Geçen haftaki köşe yazısını »AB, AKP rejimini
neden desteklemektedir?« sorusu ile bitirmiştik. (Yanıtı için http://kozmopolit-blog.blogspot.com sayfasındaki makalemizi öneririz) Aslına bakılırsa basit gibi görünen bu soru,
hem geniş bir yanıt istiyor, hem de ardından yanıtlanması gereken bir çok
soruyu da beraberinde getiriyor. Olanaklar ölçüsünde bunlara burada değinmeye
çalışacağız.
1 Şub 2016
Despotlarla işbirliği zorunluluğunun dayanılmaz hafifliği*)
AB’nin Türkiye politikası ve
Federal Almanya Cumhuriyeti’nin rolü üzerine
Dünya kamuoyunun gözü önünde Türk ordu ve
polisinin özel timlerinin Kürt kentlerini kuşattıkları, yerle bir ettikleri,
sivilleri – özellikle kadın ve çocukları sokak ortasında infaz ettikleri ve
Türkiye egemenlerinin kirli savaşının yeni bir ivme kazandığı günlerde Berlin
ve Brüksel’de iki önemli toplantı yapıldı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)