»Rusya’nın
dış politikası nesnel açıdan emperyalizm karşıtı bir politikadır, ama Rusya a
priori antiemperyalist değildir«. Bu görüş, başta Suriye olmak üzere,
uluslararası ihtilaflarda rol alan aktörleri sınıflandıranlarca
savunulmaktadır. Buna karşın, bu görüşe »Anti-Amerikancılık« diye karşı çıkıp,
Rusya’nın kapitalist ülke olarak sermaye ihracı yaptığını ve bu nedenle emperyalist
olduğunu ileri sürenler de var.
25 Eyl 2015
23 Eyl 2015
Rusya’nın stratejik hamlesi
Bugünlerde Suriye’nin »içinden
çıkılamaz bir bataklık olduğu« uyarısını yapan strateji uzmanlarının
haklılıklarının kanıtlandığı gelişmelere tanık oluyoruz. Suriye’den binlerce
kilometre uzakta olmak dahi, bu »bataklıktan« kurtulmayı sağlamıyor.
Washington, Brüksel ve Berlin’deki karar vericilerin şimdiye kadarki tüm
çabaları, tüm »tükürdüklerini« yalamak zorunda kalmalarıyla sonuçlandı. Ne Esad
alaşağı edildi, ne İran’ın etkisi zayıflatıldı, ne de Rusya ekarte edilebildi.
Savaşın diyalektiği
Rosa
Luxemburg’un ünlü bir tespitidir: »Başarı sağlayacak yegâne güç, siyasi
eğitimdir«. Rosa bu bağlamda sınıf basınının – bugün genellikle özgür basın
deniliyor – önemine ve görevlerine atıfta bulunur. Bilhassa ezilen ve sömürülen
sınıfların ve öncelikle bu sınıfları temsil eden örgütlerin siyasetleri,
direnişleri, durum değerlendirmeleri, bilinçlenmeleri ve gelecek tasavvurları
için siyasi eğitim vazgeçilmez bir silahtır.
13 Eyl 2015
Türkiye’nin neoliberal dönüşüm süreci ve AB’nin rolü
Avrupa’daki yaygın medya uzun bir süre
»Türk ekonomi mucizesi« ve »demokratikleşerek Avrupa Birliği’ne yakınlaşan aday
ülke« resmini çizmişti. Türkiye ne de olsa AKP hükümeti altında bütçesini
konsolide etmiş, Kemalist generalleri kışlaya geri göndermiş, küresel
stratejilere entegre edilmiş ve komşuları ile »sıfır sorun politikası« izleyen
bir bölgesel güç hâline gelmişti.
11 Eyl 2015
Deniz bitti, yolun sonu göründü
Avrupa’da
devlet aklının ifadesi sayılan burjuva medyası, müttefik Türkiye’deki
gelişmeleri »istikrar kaygısıyla« izliyor. Daily Telegraph veya FAZ gibi
gazeteler »Türkiye’de iç savaş tehlikesi« başlığını atıyor, ama aynı zamanda
Erdoğan kliğine »istediği gibi davranma« onayının verilmesini »stratejik hata«
olarak eleştiriyorlar.
4 Eyl 2015
Kapitalizmin timsah gözyaşları
Deniz kıyılarına vuran cesetler, kamyon kasalarında nefessiz kalarak
ölenler, AB sınırlarında yaşanan fecaat, Avrupa’nın göbeğinde maruz kalınan
ırkçı saldırlar, tıka basa dolu trenlerde kaçmaya çalışanlar, açlık, susuzluk
ve sefalet çekenler... Ve daha nicesi kısa bir haftanın mülteci bilançosu işte.
Yüzbinlerce insanın demokrasinin ve refahın »beşiği« zengin Avrupa’da
yaşadıklarına bakın... Akıl alır gibi değil.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)