26 Haz 2015

HDP ayaklarını yere basmalı

Seçim sonrasında ve meclisin oluşmasının yarattığı hengame içerisinde spekülasyonlar, abartılı beklentiler ve maddi temeli olmayan analizler havada uçuşuyor. HDP’nin seçim başarısıyla umutlanan muhalif güçlerin sevinci anlaşılır bir tepki. Ancak tam da şimdi koşulları, maddi şartları ve olasılıkları doğru analiz eden ve ayakları bulutlar üzerine asılı olmayan bir siyaset geliştirilmeli.

19 Haz 2015

Krizden somut kazanımlara

»Kriz« kelimesi, Yunancada değerlendirme, görüş, karar verme anlamına gelen »krisis« kökenlidir ve sorunlu, bir dönüm noktasıyla bağlantılı olan karar verme durumunu tanımlamaktadır. Bu açıdan bakıldığına, kriz mutlak olarak olumsuz bir anlam taşımamaktadır, çünkü içerisinde yenilenme ve değişim potansiyellerini taşır. Özünde kriz çoklu kritik durumların oluştuğu, zor kontrol edilebilen, sübjektif güvensizlik, ivedilik ve tehdit duygularına yol açan ve genel olarak geleceği belirleyecek gelişmelere gebe olan bir süreç olarak nitelendirilebilir.

Yunanistan krizinin jeopolitik arka planı

Avrupa’daki burjuva basını ve burjuva siyasetçileri Yunanistan hükümetinin hem borçlarını ödemesi, hem de uluslararası mali piyasa kurumlarının dayatmalarını yerine getirmesi için ellerindeki tüm araçlarla bastırmaya devam ediyorlar. Emperyalist güçler elbette sol-liberal Syriza ile sağ popülist ANEL’in oluşturduğu hükümetten hoşnut değiller ve »Çin işkencesi« misali, koşulları zorlaştırarak Yunanistan hükümetinin toplumsal tabanını küçültmeye çalışıyorlar. Bilhassa AB’nin belirleyici gücü olan Almanya’daki burjuva medyasında yer alan yorumlarda, »Grexit«, yani Yunanistan’ın Euro Bölgesinden atılması sıkça ifade edilir oldu.

13 Haz 2015

Kolları sıvama zamanıdır!

HDP umulanı gerçekleştirdi. Başta tüm HDP bileşenlerine, destek çıkan çeşitli kesimlere, barışın güvencesi gerillaya, oy verenlere ve öngörüleri doğrulanan PKK önderi Abdullah Öcalan’a teşekkür etmeliyiz. Evet iktidarı ele geçirmedik, devrim olmadı, ama uzun yıllar sonra »birleşen halk(lar) asla yenilmez« şiarını kanıtlayanlar olarak, yeni güne yüreğimizde sıcak bir sevinçle uyandık. Az-boz değil, AKP diktatörlük planlarını (şimdilik) engelledik, burjuvaziye mevzii kaybettirdik ve en önemlisi, kazanabileceğimizi kendimize kanıtladık. Gene de sevincimiz hüzünlü, çünkü bu uğurda çok can yitirdik, yitirmeye de devam ediyoruz. Komünistler olarak yitirdiklerimizi de, seçim döneminde dahi Kobanê’den, Rojava’dan, Kürdistan’dan günü birlik gelen onca cenazeye rağmen ortak mücadelemize sahip çıkan Kürdistan halklarını ve bilhassa Kürt Özgürlük Hareketinin fedakarlığını unutmayacağız.

11 Haz 2015

İştah kabartan yeni pazar: İran

Bir Alman gazetesine demeç veren İran Sanayi Bakanı yardımcısı Mehdi Karbasyan sevincini gizleyemiyordu: “Şu ana kadar çoğunluğu Almanya, Avustralya, Belçika, Britanya, Fransa ve Kanada’dan olmak üzere çok sayıda şirket temsilcisi bizimle ilişkiye geçti”. Bakan yardımcısını bu denli sevindiren, sürmekte olan nükleer program müzakerelerinin “olumlu” sonuçlanacağını hesaplayan uluslararası tekellerin şimdiden açılması beklenen İran pazarında mevzii kazanmaya çalışması.

5 Haz 2015

Kontrgerilla devrede, ama nafile!

Şaşırtıcı değil, bekleniyordu. Defalarca yazıldı, çizildi: seçim akşamına kadar provokasyonlar olacak diye. Linç girişimleri, silahlı-bombalı saldırılar, cinayetler, kışkırtmalar. Hamdullah Öğe’yi katledenler, en son Erzurum’daki provokasyonu örgütleyenler, tutuklama furyasını başlatanlar ve gazete bürolarına baskınlar düzenleyenler aynı ve tek merkezden emir alıyorlar. Egemenler gene kontrgerillayı devreye soktular, ama nafile!