23 Eyl 2016

»Fırat Kalkanı«, cihatçılar ve F. Alman yardımı


F. Almanya-Türkiye ilişkilerindeki »limonî« durum kimi liberal görüşe göre, F. Almanya’nın »Erdoğan karşıtlığı« ile alakalı ve bu nedenle F. Almanya’nın patronajı altındaki AB, Türkiye’deki gelişmelerden »hoşnut değil«. Bu da AB’nin Türkiye’deki demokratikleşme çabaları için önemli bir »partner« olacağının gerekçesi. Benzer yaklaşımlar Kürt kamuoyunda da görülebiliyor. Önceki yazılarımızda bunun yanlış olduğunu, aksine F. Alman emperyalizminin AKP rejiminin en önemli destekçilerinden biri olduğunu vurgulamıştık. Bunun altını bir veriyle daha çizelim.

16 Eyl 2016

Sağ popülizmin gösterdiği gerçek

Yarın Berlin’de Senato seçimleri yapılacak. Eyalet-Kent Berlin’deki seçim sonuçları önümüzdeki haftanın siyasî tartışmalarını belirleyecek. Irkçı AFD partisinin Berlin Senatosu’na girmesi (tahminler yüzde 15 civarında oy oranı öngörüyor), önceki seçimlerden sonra olduğu gibi burjuva medyasının Merkel’in mülteci politikasını ve F. Hükümetin çizgisini yeterince »Alman« olmadığı için eleştirmesine, AfD seçmenlerinin aslında haklı olduklarını ve korkularının ciddiye alınmasını vurgulamasına gerekçe olacak. Sol cenahta ise hükümet ortağı olunup-olunması tartışmaları yeniden alevlenecek. Kısacası, »aynı tas, aynı hamam« devam edecek.

11 Eyl 2016

Avrupa’nın siyasî haritası değişiyor mu?

Can Dündar son yazısında Avrupa ile ilgili bazı kehanetlerde bulunmuş: F. Almanya’daki son eyalet parlamentosu seçiminde AfD denilen ırkçı partinin aldığı yüksek oya bakarak, »21. Yüzyıl’ın ›Manifesto‹su şöyle başlayacak: ›Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor: Faşizm hayaleti...‹« tespitinde bulunarak, Suriye’nin Avrupa’nın siyasî haritasını değiştirdiğini ileri sürüyor. Bu liberal bakış açısı hayli yaygın olduğundan, Dündar’ın iddiaları irdelenmeye değer.

2 Eyl 2016

F. Alman emperyalizminin »sempatisi«

Türkiye aylardan beri F. Alman medyasının gündeminden düşmüyor. Yaklaşımların hayli çelişkili olduğu da gözden kaçmıyor. Çünkü F. Alman burjuva medyası ve politikacılar AKP rejimine, ama bilhassa Erdoğan’a son derece eleştirel yaklaşırlarken, F. Hükümet gerek pratiğiyle, gerekse de söylemleriyle »silah kardeşinin« yanında olduğunu gösteriyor. Aslında bu çelişki gibi görünen, bir çelişki değil, F. Alman emperyalizminin devlet aklının ifadesidir.