F. Almanya-Türkiye
ilişkilerindeki »limonî« durum kimi liberal görüşe göre, F. Almanya’nın
»Erdoğan karşıtlığı« ile alakalı ve bu nedenle F. Almanya’nın patronajı
altındaki AB, Türkiye’deki gelişmelerden »hoşnut değil«. Bu da AB’nin
Türkiye’deki demokratikleşme çabaları için önemli bir »partner« olacağının
gerekçesi. Benzer yaklaşımlar Kürt kamuoyunda da görülebiliyor. Önceki
yazılarımızda bunun yanlış olduğunu, aksine F. Alman emperyalizminin AKP
rejiminin en önemli destekçilerinden biri olduğunu vurgulamıştık. Bunun altını
bir veriyle daha çizelim.
Bilindiği gibi İncirlik üssünde
F. Alman uçakları konuşlandırılmış durumda. 6 »Recce-Tornado« jeti Suriye ve
Irak üzerinde askerî operasyonlar için gerekli olan istihbarat fotoğraflarını
çekiyor ve bilgi topluyor. Yapılan bir açıklamaya göre bugüne kadar 11 binden
fazla fotoğraf çekildiği ve müttefiklerin kullanımına sunulduğu belirtiliyor.
Aynı şekilde İncirlik’te konuşlandırılmış »Airbus A-310 MRTT« yakıt ikmal uçağı
1.100 havada ikmal işlemiyle hava saldırılarını olanaklı kılmış.
Peki, istihbarat müttefiklere
nasıl veriliyor? Tüm bilgiler Katar’daki El Udeyid ABD üssünde bulunan Taktik
Hava Kuvvetleri Ana Karargâhına (Combined Air and Space Operations Center –
CAOC) gönderiliyor ve »DAİŞ karşıtı koalisyon« üyesi ülkeleri silahlı
kuvvetlerinin girebildiği bir »enformasyon alanına« konuluyor. Koalisyonun
Kuveyt’teki ana karargâhı da (Combined Joint Task Force – CJTF) bu bilgileri
kullanabiliyor.
Federal Savunma Bakanlığı’na göre
bu bilgiler koalisyon güçleri tarafından başka amaçlarla kullanılamazmış!
Nedeni ise, fotoğraf ve bilgilere »Sadece DAİŞ’e karşı olan operasyonlar için
kullanılabilir« uyarısı yazılıymış ve bu da »başka amaçlar için
kullanılamayacağını garanti« ediyormuş.
Katar, Suudi Arabistan ve
Türkiye’nin bu bilgileri elbette kendi amaçları için kullandığı, bilhassa
Türkiye’nin »Fırat Kalkanı« adlı operasyonunun tam da bu bilgiler temelinde
gerçekleştirildiği burjuva medyası tarafından bile teyit ediliyor. Dahası
Suudiler bu bilgileri destekledikleri cihatçı terör gruplarına veriyor. Sonuç
itibariyle F. Alman emperyalizmi, aksini iddia etse de, Suriye ve Irak’ta
cihatçı terör örgütlerinin saldırılarına ve Türkiye’nin BM Şartına aykırı olan
operasyonuna aktif ve doğrudan askerî yardımda bulunuyor.
F. Almanya’daki barış hareketi
Merkel hükümetinin bu politikalarını değiştirmesi için baskıyı artırıyor. Bu
amaçla 8 Ekim’de Berlin’de merkezi bir yürüyüş yapılacak. Özellikle F. Almanya’daki
Kürt kurumlarının ve HDK-Avrupa bileşenlerinin bu yürüyüşe kitlesel olarak
katılması ve F. Alman barış hareketinin taleplerine destek vermeleri son derece
önemli. Geçen hafta, yaklaşık 320 bin insan ülke çapında TTIP ve CETA’ya karşı
yürürlerken, aynı gün Türkiye ve Kürdistan’daki gelişmeleri protesto eden
eylemler yapılmıştı. Bu bir zamanlama hatasıydı, çünkü dayanışması istenilen
kesimlerin gündeminden uzak kalınmıştı. Umarız bu sefer aynı hataya düşülmez. 8
Ekim’e Türkiyeli ve Kürdistanlı devrimci-demokratik örgütlerin kitlesel
katılımını örgütlemek için yeterince zaman ve gerekçe var. Bizden
hatırlatması...