Yarın yapılacak genel seçimlerde seçim sonuçlarının 7 Haziran’a göre pek
değişmeyeceği konusunda neredeyse herkes hem fikir. Seçim sonuçlarının yol
açacağı olasılıklar üzerine hayli yazıldı-çizildi, tekrarlamaya gerek yok.
Hangi olasılık gerçekleşirse gerçekleşsin, yani AKP tek başına iktidara gelse
de, AKP-CHP koalisyonu, hatta HDP’nin dahil olduğu bir hükümet kurulsa da, asıl
önemli olan gerçekleşecek sonucun ezilen ve sömürülen emekçi halklar açısından
ne getireceğidir.
30 Eki 2015
23 Eki 2015
Savaş tamtamları ne diyor?
Yaşadığımız
günler pek fazla uzak olmayan bir gelecekte »meşum geçmiş« olarak anılmaya aday
günler, çünkü insanlık açık gözlerle ve koşar adım felakete doğru gidiyor. Bu
özellikle Türkiye ve Kürdistan’ın merkezinde bulunduğu Ortadoğu için geçerli.
Geleceğin tarihçileri bugünleri nasıl değerlendirecekler onu pek bilemeyiz, ama
bölgede çalınan savaş tamtamlarını dinlersek, nasıl bir felakete doğru yol
almakta olduğumuzu anlayabiliriz.
16 Eki 2015
Jenosit devleti ve savaş olasılığı
Yoldaşlarımızın,
kardeşlerimizin, dostlarımızın hunharca katledilişleri yüreklerimizi dağladı.
Canımız, kor alevlerden çıkartılan kızgın demirin çıplak ete yapıştığı gibi
acıyor. Evet, biliyoruz: dövüşenler düşenlerin tutmaz yasını – elbet yasın da
zamanı gelecek. Ama insanız sonuçta. Yangınlara fazla bakan gözler yaşarmaz,
kabaran sınıf kiniyle mücadeleye devam diyen aklımıza inat, gözlerimizin yaşı
durmuyor, yüreğimizdeki sancı küçülmüyor, üzülüyor, ağlıyoruz...
14 Eki 2015
ABD militarizminin hegemonya stratejisi
Pentagon’un yeni »Ulusal
Askeriye Stratejisi« ve olası sonuçları üzerine
ABD ordu yönetimi 1 Temmuz 2015’de »ABD Ulusal Askeriye
Stratejisi« (»The National Military Strategy of the USA«) başlıklı bir belge
yayınladı. 24 sayfalık Strateji Belgesini ABD emperyalizminin dünya
egemenliğini nasıl askeri güçleriyle elde etmek istediğine dair bir talimat
olarak okumak olanaklı. Gerçi belge, George W. Bush dönemindeki stratejik
belgelerde yer alan saldırgan retoriği kullanmaktan imtina ediyor, ama bu, bu
belgenin de en az öncekiler kadar saldırgan bir siyaset yönelimi olmadığı
anlamına gelmiyor.
9 Eki 2015
Tampon bölge Türkiye olacak!
Erdoğan’ın
hafta başında yaptığı Brüksel ziyaretinin yankıları Avrupa’daki burjuva
medyasının gündemini bir hayli meşgul ediyor. AB kamuoyu açısından siyasetin
ana konusu mülteci sorunu olduğundan, burjuva medyasındaki yorumlar bu konuda
AB’nin Türkiye’ye ne denli muhtaç olduğunu vurgulamaya ve AB reel politikasının
»Erdoğan’ı kazanmak için« hangi bedeli ödeyeceğini tahmin etmeye yoğunlaşıyor.
2 Eki 2015
»Yeni Suriye« ve Rojava
BM
Genel Kurulu, konuşmalar ve Genel Kurul çerçevesinde gerçekleşen görüşmeler
ışığında ele alındığında, Suriye ve Ortadoğu için dönüm noktası sayılabilecek
önemli gelişmelere sahne oldu. Aslında bu Genel Kurulu emperyalist güçler ve
bilhassa Türkiye gibi işbirlikçi iktidarlar açısından bir »muharebe yenilgisi«
olarak nitelendirmek gerekir. Emperyalizmin sanıldığı veya iddia edildiği gibi
mutlak hakimiyete sahip olmadığı, ona geri adım attırılabileceği de bir kez
daha kanıtlandı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)