29 Mar 2013

»Kürt milliyetçileri« ve Kürdistan


Haftada bir yayımlanan köşe yazısıyla bir konuyu derinine irdelemek pek kolay değil. Tartışmanın özünü kaybetmemek için bazen esas meseleyi anımsatmak gerekiyor. Ve bu tartışmanın kişilerle uğraşmadığını, aksine bir ideolojiyi enine boyuna ele almaya çalıştığını da. İki hafta önce başladığımızda sorduğumuz soru şuydu: »Kürt milliyetçileri« sürecin neresinde duruyorlar? Bu soru şöyle de sorulabilir: »Kürt milliyetçiliği« Kürt halkının vazgeçilmez ve devredilemez temel haklarının karşılanması, kendi kaderini kendisinin tayin edebilmesi için uygun bir çerçeve sunabiliyor mu?

26 Mar 2013

Jeopolitik pragmatizm


İsrail’in Türkiye’den fiîlen özür dilemesi, uluslararası ilişkilerde siyaseti söylemlerin değil, çıplak iktisadî ve jeopolitik çıkarların belirlediğini bir kez daha kanıtladı. Eğer söylem belirleyici olsaydı, Erdoğan’ın 2012 Kasım’ında İsrail’i »terörist devlet« diye nitelemesi ve en son Siyonizm’i »insanlık suçu« olarak ilân etmesi, ilişkileri daha da germesi gerekiyordu.

22 Mar 2013

»Kürt milliyetçileri« ve Abdullah Öcalan


Bugün günlerden barış. Newroz günü kaleme alınan bir yazıya başka türlü başlanabilir mi? Bunca akan kandan, bunca acıdan, bunca söndürülen yaşamdan sonra, Amed’in Newroz meydanından buram buram yayılan barış umutlarını yüreğinin derinliklerinde hissediyorsa insan...

15 Mar 2013

Kürt milliyetçileri sürecin neresinde?


Perşembe günü bianet.org sitesinde BDP dışındaki Kürt örgütlerinin görüşlerine yer veren bir haber yer aldı. Haberde »Kürt parti ve örgütlerinin genel olarak yeni çözüm sürecini destekledikleri« vurgusu göz çarpıyor. Ama her zaman »şeytan detayda gizli« olduğundan, bize de »Kürt« milliyetçilerinin sürecin neresinde durduklarını görebilme fırsatını veriyor.

8 Mar 2013

Willy hoca dedi ki...



Gene sabahın köründe telefon edeceğini ismim gibi biliyordum. Bütün yaşamı boyunca, her gün sabah dörtte kalkan, haberleri gözden geçirip, sonra okuyacaklarını gazetelerden kesip telefonun başına geçen huysuz ihtiyardan başka ne beklenebilirdi ki? Hadi bugün ofise gitmiyorum, biraz daha uyuyayım dediğimde, hem de sabahın beşbuçuğunda, telefon çaldı.