30 Eyl 2013

Kriz tehditi altındaki »cennet«


Almanya’da yapılan Federal Parlamento Seçimlerinin gösterdikleri...
22 Eylül akşamı televizyonlar bir devrin sona erdiğini ve ülkenin tarihsel bir dönemeçe girdiğini ilân ediyorlardı. Evet, Federal Parlamento Seçimlerinin tarihsel bir sonucu olduysa, o da Almanya Federal Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden bu yana – kısa aralıklar haricinde – her zaman hükümet ortağı ve devlet partisi olan liberal FDP’nin meclis dışında kalmış olmasıdır. Piyasa radikali politikaların baş temsilcisi FDP’nin hezimetine tek üzülenler, anlaşılır gerekçelerle, sermaye örgütlerinden başkaları değil elbette.

29 Eyl 2013

Gerekli bir açıklama


28 Eylül 2013 Cumartesi günü Yeni Özgür Politika ve Özgür Gündem gazetelerinde yayımlanan köşe yazım hayli tepki topladı. Ancak bu tepkileri »twitter küfürleri« ve eleştiriler olarak ikiye ayırmak gerekiyor. Elbette küfürlere yanıt verecek değilim, ama gelen eleştiriler bu açıklamayı yapmamı gerekli kıldı.

27 Eyl 2013

Sol Parti ve Kürtler


Bugünlerde Kürt basınında Federal Parlamento Seçimleri üzerine çokça ilginç »analiz« okumak olanaklı. Özellikle Sol Parti ve Kürtler bağlamında yapılan bazı değerlendirmeler var ki, evlere şenlik. Sol Parti üyesi bir köşe yazarı olarak bunlara değinmezsek, fena halde ayıp olacak.

23 Eyl 2013

Refah şovenizminin zaferi


Almanya yeni parlamentosunu seçti ve partiler yelpazesini tarihsel bir sarsıntıyla yeniden kardı. Şansölye Merkel görevine devam edecek, ama Federal Parlamentonun kurulduğu günden bu yana her zaman hükümet ortağı olan liberal FDP’nin tarihin sayfalarına gömülmek üzere olmasından dolayı kendisine yeni bir ortak seçmek zorunda kalacak. Bu sefer olmasa da, önümüzdeki dönemde FDP’nin rolünü üstlenmeye aday yeni parti, sağ popülist »Almanya için Alternatif« (AfD) olacak gibi. AfD parlamentoya giremedi, ama varlığıyla CDU ve CSU’nun daha da sağa kaymasına neden olacak.

20 Eyl 2013

Yarın seçim var


Yarın Almanya’da Federal Parlamento Seçimleri yapılacak. Seçimler sadece Almanya’nın  değil, aynı zamanda AB’nin geleceği için de büyük önem taşıyor. Çünkü Almanya sadece kapitalist dünyanın en önemli merkez ülkelerinden birisi değil, aynı zamanda AB’nin de »patronu« konumunda.

7 Eyl 2013

Varşova’nın anımsattığı


Rosa Luxemburg Vakfı’nın çalışanları olarak yıllık toplantılarımızdan birisini Varşova’da yaptık. Bu vesile ile hem Rosa Luxemburg’un izlerini görme, hem de kentin acılı tarihini öğrenme fırsatını bulduk. Rosa’nın yaşamı hakkında bir hayli yeni detay öğrenebildik. Ancak beni en çok etkilen Varşova’nın 20. Yüzyıl’daki tarihi oldu.