Meksika Körfezi’ndeki petrol felaketi nedeniyle kamuoyundaki popülaritesi düşen ABD Başkanı Barack Obama, Afganistan’daki ISAF birliklerinin komutanı olan general Stanley McChrystal’i görevden alarak, gündemi değiştirdi. Kimi gazeteciler, kendini beğenmişliği ve politikacılara duyduğu açık nefreti ile tanınan general McChrystal’in başkan Obama’nın notunu »hızır gibi« kurtardığını belirtiyorlar.
Popülaritedeki inişler ve çıkışlar politikada kısmen günü kurtarmaya yarasalar da, son gelişme, yani McChrystal’in görevden alınması, emperyalistlerin Afganistan Batağı’na ne denli gömüldüklerini gösteriyor. ABD ve müttefiklerinin geliştirdikleri »Afganistan stratejisi«nin başarısızlıkla sonuçlandığını artık ABD Kongre üyeleri dahi ifade ediyorlar. Çünkü »Taliban ve El Kaide’yi yok etme hedefi«ne pek ulaşılacakmış gibi görünmüyor.
Aslında bunu dört yıldızlı »en kahraman« generalin görevden alınması değil, bizzat Demokrat Partili Kongre üyesi John F. Tierney’in girişimiyle hazırlanan bir rapor kanıtlıyor. İronik bir biçimde – Türkçe’ye ›Savaş Lordları A.Ş. olarak çevrilebilecek – »Warlords Inc.« başlığı altında yayımlanan rapor, »Afganistan stratejisi«nin ilân edilen hedefle çeliştiğini vurguluyor.
Rapora yakından bakılınca, bilhassa ABD ordusunun milyarlarca Dolar harcayarak, »Savaş Lordları«, rüşvetçi Afgan memurları, yeral ağalar ve muhtemelen Taliban üyelerinin oluşturduğu bir sistemi finanse ettiğini görmek mümkün. Rapora göre toplam sekiz özel şirket, ki bunlar Afgan, ABD ve Suudî Arabistan şirketleri, Afganistan’daki birliklerin ihtiyacı olan toplam nakliyatın yüzde 70’ini sağlıyorlar. ABD yönetimi bu şirketlere »Host-Nation-Trucking« sözleşmesi çerçevesinde yılda 2,16 milyar Dolar ödüyor. Yaklaşık sekiz bin kamyon her ay savaşan birliklere yemek, yakıt, cephane, hatta zırhlı araçları taşıyor.
Yapılan sözleşme, nakliyat şirketlerinin nakliyatın güvenliğinden sorumlu olmasını belirlediğinden, her konvoy yaklaşık 500 kişilik yerel korucu tarafından korunuyor. Yani Türkiye’deki koruculuk sisteminin bir benzeri - ama daha kârlısı! Uluslararası faaliyet gösteren güvenlik tekelleri de bu nakliyatçılar ile birlikte çalışıyor. »Nakliyat işine« girebilmek içinse, Afganistan İçişleri Bakanlığı’ndan özel bir lisans almak gerekiyor.
Afgan hükümetinin karıştığı yolsuzlukların başını alıp gittiği Washington ve Avrupa başkentlerinde bilinmiyor değil. Batı sadece yolsuzluğun »pek fazla« derinleşmemesi için kimi zaman girişimde bulunuyor, o kadar. Bu nedenle elinde silahlı adamı olan her Afgan »Savaş Lordu« bir biçimiyle bu kârlı »nakliyat işine« girmiş durumda. »Güvenliğini« lisanslı şirketlere makul (!) bir ücret karşılığında vermeyi reddeden şirketlerin konvoyları ise her nedense hep Taliban’ın saldırısına uğruyor. Yani açıkçası arz, kendi talebini yaratıveriyor.
Hal böyle olunca, Afganistan Başkanı Hamid Karsai’nin akrabaları da boş durmuyor. Karsai’in ABD’de kolejde okuyan iki yeğeni, Zabeh ve Ahmed Vali Karsai henüz iki yıl önce hiç görmedikleri Afganistan’a gelmişler. Gelir gelmez Altus Supply Services and Logistics adlı şirketi kuran yeğenler, kısa sürede »Kandahar Prensleri« lâkabıyla anılır olmuşlar. Dünün kolej öğrencileri bugün ABD ordusu ile paşa paşa ticaret yapıyorlar. ABD’nin getireceği »demokrasi« böyle bir şey olsa gerek.
Getirilen »demokrasi«den ABD’nin baş düşman ilân ettiği Taliban da faydalanmıyor değil. Çünkü anılan raporda, nakliyat konvoylarının ödedikleri »güvenlik ücretlerinin« küçümsenemeycek bir bölümünün, konvoylara saldırmamaları için Taliban güçlerine verildiği belirtiliyor. E, »al gülüm – ver gülüm« buna denir herhalde.
»Rolling Stone« adlı dergiyle yaptığı bir mülakat nedeniyle görevden alınan McChrystal, başkan Obama’nın bir kaç günlük gündemini kurtarmış olabilir. Amma velâkin Afganistan Savaşı daha çok gürültü kopartacak gibi. Hem Demokratlar, hem de Cumhuriyetçiler ABD hükümetine yönelik eleştirilerini artırıyorlar. Bu sefer hedefte Çin var. »Biz savaşıyoruz, Afganistan’la ticarî antlaşmalar yapan Çin parsayı topluyor« diyen politikacılar Obama’dan memnun değiller. ABD’nin en büyük alacaklısı olan Çin’e caz yapamıyorlar, bulmuşlar siyah tenli beyaz Obama’yı yükleniyorlar. Olmaz ki canım, adam savaşıyor, e daha ne yapsın?