Burjuvazi ve siyasî temsilcileri
sahiden çok tutarlılar. Tüm gerçekleri gözlerine soksanız da akıllanmıyorlar!
Bu gidişle akıllanmayacaklar da, ta ki ezilen ve sömürülen sınıflar onlara
dünyanın kaç bucak olduğunu gösterene dek. Kelle koltukta haber peşinde
koşanlara, gerçekleri gün yüzüne çıkarmak için yaşamlarını ortaya koyanlara,
bombalamalarla, yargısız infazlarla boyun eğdirilemeyen özgür basın
emekçilerine, aynı yöntemleri tekrar tekrar deneseniz de, diz
çöktüremeyeceğinizi ne zaman anlayacaksınız? Özgür Gündem’i kapatarak, güneşi
balçıkla sıvayacağınızı zannediyorsanız, avucunuzu yalarsınız!
Burjuvazi akıllanmaz. Tek
dertleri rant, sermaye biriktirmek olanların, bu amaç için insanı ve doğayı
katledenlerin akıllanmasını beklemek, zaten akıl kârı değil. Egemenlerin
anladıkları tek dil var: mücadele! Hele bir de ortak çıkarlar için ortak
mücadele örülürse, bakın o zaman paçayı sıvayanlara! Bakmayın siz efelenenlere,
tehdit savuranlara, işkencecilere, iktidar olduklarını zannedenlere. Gün
gelecek, devran dönecek – bize nasip olmasa da, tarihsel yasallık elbet
gerçekleşecek, tarihin çarkını tankınız, topunuz, tüfeğiniz de durduramayacak.
Burjuvazi ve siyasî temsilcileri
tutarlılar. Tutarlı bir biçimde düzenin mezar kazıcılarını üretiyorlar. İşte,
tarih tanığımızdır, kim ilelebet iktidar kalabilmiş, diktatör olabilmiş,
tahakkümünü sürdürebilmiş? Korku duvarını aşanlar, ölüm ve hapis tehdidiyle
durdurulabilirler mi hiç? Sel dökülmeye başlasın hele, hangi bendiniz, hangi
duvarınız durdurabilir onu? Düşünceye, hem de zamanı çoktan gelmiş olan
düşünceye zincir vuramadıktan sonra?
Burjuvazi ve siyasî temsilcileri
tutarlı bir şekilde korkuyorlar. Hem de en güçlü olduklarını zannettikleri
anda. İşte, ordu, bürokrasi, sermaye sınıfı, paramilitarize edilmiş polis
teşkilatı, gizli ordunuz, tek merkeze bağlanmış adalet sisteminiz, yandaş
medyanız, yani tüm güç elinizde. »Ne isterlerse veririz« diyen ana muhalefet
lideriniz, faşist partiniz de yanınızda. Buyurun, kurun diktatörlüğünüzü,
koruyun iktidarınızı, susturun özgür basını. O kadar kolay olmadığını bizden
daha iyi biliyorsunuz, onun için korkuyorsunuz. Biliyorsunuz ki, o sadakatle
bağlandığınız emperyalist partnerleriniz dahi kuyunuzu kazıyorlar. Biliyorsunuz
ki, birbirinizden nefret etseniz de, hep birbirinize muhtaçsınız. Buyurun,
kurun »Ulusal Mutabakat Hükümetinizi« AKP’niz, CHP’niz, MHP’nizle. Güvendiğiniz
dağlara kar yağacak sonunda.
Burjuvazi tutarlıdır. KHK’lar ile
sermayeye ülkeyi peşkeş çekenler, kullanıldıktan sonra atılacaklardır. İktidar
olduğunuzu zannediyorsunuz, ama burjuvazinin çıkarları gerektirdiğinde, bugün
özgür basın emekçilerine layık gördüğünüz hücrelerde misafir olacaksınız. Siz
yatın kalkın, özgür basına şükredin. Özgür basın olacaktır, size dahi yapılan
haksızlıkları gündeme getiren. Biliyoruz, akıllanmayacaksınız, ama gene
söyleyelim: aklınızı başınıza toplayın, iktidarınız kum üzerine kuruludur.
Özgür basın ve devrim »hep vardı, hep var ve hep var olacak«! Bizlere diz çöktüremezsiniz,
çöktüremeyeceksiniz! Bizi susturamazsınız, susturamayacaksınız. Yahu, bari bir
kez olsun şaşırtın bizi, bir kere akıllanın.