Ah internet, sen nelere kadirmişsin. ABD Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı’nın belgelerinin bir yerden bir yere güvenli ulaştırmak için Secret Internet Protokol Router Network – SIPRNet’i geliştirenler, gizli kalması gerekenlerin kendi sistemleri sayesinde internet ortamına düştüğünü görünce, herhalde internete lânet okumuşlardır. Nitekim Wikileaks, kontrol gücünün kaybolabileceğinin bir sembolü hâline geldi.
Son günlerde yazılanları tekrarlamaya niyetim yok, ama bence önemli olan bir kaç noktaya dikkat çekmek istiyorum. Birincisi, diplomaside genel olarak bilinen veya en azından tahmin edilen gerçekler teyid edilmiş oldu. İkincisi, eninde sonunda, en geç 30-40 yıl sonra arşivlerde herkesin okuyabilecekleri, internet sayesinde daha çabuk ortaya çıkabilecek. Üçüncüsü, bu şekilde, Haluk Gerger’in dediği gibi, Batı’nın Doğu’yu nasıl gördüğü ortaya çıktı.
Peki, diplomatik ilişkilerde değişen bir şey olacak mı? Hayır, sadece daha dikkatli davranacaklar. Bu açıdan egemenlerin Wikileaks’e yönelik tepkileri abartılı mı? Hem hayır, hem evet. Hayır, çünkü bilgiler üzerindeki kontrol kaybı ve kamuoyunun daha fazla saydamlık beklentisi onlar için bir tehdit. Evet abartılı, çünkü emperyalist politikalar sadece diplomasi ile yürütülmüyor. Ortaya çıkanlar, ancak buzdağının tepesindeki kar tanecikleri kadar.
Buna rağmen gizli diplomatik bilgilerin yayınlanması iyi oldu. Keşke daha önceleri de böylesi belgeler yayınlanabilseydi. Örneğin 1999’da Kosova ile ilgili olarak Rambouillet’de yapılan görüşmeler esnasında bu olanak olsaydı, dünya kamuoyu muhtemelen ihtilafın barışçıl çözümünü Batı’nın nasıl baltaladığına dair belgeleri okuyabilecekti. Veya Irak Savaşı öncesinde, sonradan yalan olduğu tescillenen bilgilerin yalanı ortaya çıksaydı, ABD ve Britanya savaşa kalkışmakta zorlanabilirlerdi.
Wikileaks başka bir noktayı daha ortaya çıkardı: yaygın medyanın yalanlarını! Batılı yaygın medya temsilcilerinin Wikileaks’a karşı düşmanca bir tavır takınmalarının ardında reel bir korku yatıyor: Ya Wikileaks, yaygın medyanın egemen siyaset, devlet kurumları ve gizli servislerle doğrudan ilişkili olduğunu, onların direktifleri ile ve sermaye çıkarları için uğraş verdiğini kanıtlanırsa ne olacak? Ya da hangi medya grubunun veya hangi gazetecinin, örneğin NATO veya Alman Savunma Bakanlığı’nın kamuoyu etkileme çalışmalarına aynen bir halkla ilişkiler ajanı gibi katıldığı, uluslararası malî piyasalarla nasıl içiçe geçtikleri veya emperyalist savaşlar için nasıl gönüllü kampanyalar düzenledikleri ortaya çıkartılırsa?
Eğer bugün Alman devlet kanalı ARD’nin önde gelen bir temsilcisi, Interpol tarafından düzmece olması büyük ihtimal bir suçlama nedeniyle kırmızı bültenle aranan Wikileaks temsilcisi Julian Assange’ı »terörist« ilân edebiliyor veya Kanada başbakanının danışmanı Tom Flanagan, Kanada radyosu CBC’de »bu adamın öldürülmesi gerektiğini düşünüyorum« diyerek, hiç bir hukukî koğuşturmaya uğramadan cinayet çağrısı yapabiliyorsa, ardında işte bu korku yatmaktadır.
Egemenler, yaygın medya ve sermaye grupları, kirli çamaşırlarının ortaya çıkmasından son derece rahatsız. Rahatsız olmaması gerekenler ise dünya halkları, çünkü bu gelişmeler onların yararına. Wikileaks, Ocak ayından itibaren banka sektörünün gizli belgelerini yayınlayacaklarını, ardından da uluslararası ilaç tekellerinin çamaşırlarını ortaya dökeceklerini ilân etti. Şüphesiz bu bilgiler, en başta sosyalistlerin ve muhalif grupların yıllardan beri söylediklerini teyid edeceklerdir.
Hoş, Wikileaks söylediklerini gerçekleştirebilecek mi, o şimdiden pek belli değil. Çünkü belgeleri yayınlamak için bir internet serverine ihtiyacı var. Egemenler şimdiden önlemlerini alıyorlar. Örneğin Amazon şirketi, ABD Senatosunun »Vatan Koruma Senato Komisyonu« başkanı Joe Liebermann’ın boykot tehditi sonrasında serverini Wikileaks’e kapattı. Başka ülkelerde de aynısı olabilir. Zaten başta Arap ülkeleri olmak üzere, dünyanın çeşitli ülkelerindeki yaygın medya kuruluşları Wikileaks haberlerini sansürlüyorlar. Dezenformasyon bombardımanı da tüm hızıyla devam ediyor.
Ama internet teknolojisi artık öylesine gelişti ki, alternatif kanallar bulmak pek zor olmayacaktır. O nedenle sabırsızlıkla yeni belgelerin yayınlanmasını beklemek lazım.
Halkların daha çok bilgi alabilmesi için: lütfen daha fazla Wikileaks!